Güzeltepe Mh. Pelin Sk. No.: 1/B Üsküdar/İstanbul

Bize Ulaşın

0541 DENT 777

Açılış Saatimiz

Pzts-Cmts: 09:00 - 19:00 PM Pazar: Kapalı

Randevu Alın

Mükemmel gülüşünüz bir tık uzağınızda!

Bize Ulaşın

0541 DENT 777

Açılış Saatimiz

Pzts-Cmts: 09:00 - 19:00 PM Pazar: Kapalı

Randevu Alın

Mükemmel gülüşünüz bir tık uzağınızda!

SIK SORULAN SORULAR

Diş ve dental alanda en çok merak edilen sorular ve cevaplarına buradan ulaşabilirsiniz. Sormak istediğiniz diğer sorular için iletişim sayfamızı kullanabilirsiniz.

Yirmi yaş gömülü diş çekimi nasıl yapılır?
Yirmi yaş dişlerin çekimi genel olarak, cerrahi işlemle yapılır. Alanda meydana gelmiş herhangi bir enfeksiyon ya da bundan kaynaklı iltihaplı durumlar mevcutsa öncelik, bu sorunları ortadan kaldırmak adına ilaç tedavisi uygulamaktır. Sonrasında, cerrahi müdahale ile yirmi yaş dişi çekilir. Çekim sonrası ağızda ağrı ve şişlik görülebilir. Bu işlem cerrahi bir müdahale gerektirdiğinden, uzman ve deneyimli diş hekimleri tarafından yapılmalıdır.
Yirmi yaş dişleri ağız içinde ne gibi sorunlara neden olur?
Yirmi yaş dişleri genellikle ağız içinde gömülü şekilde bulunmaktadır. Bu dişlerin üzeri, dişeti veya kemikle kaplıdır. Yirmi yaş dişlerinin üzerindeki dişetinin bir kısmının açılması durumunda, ağız içinde enfeksiyon riski oluşur. Alanın erişilebilir olmaması ve tümünün açıkta olamamasından kaynaklı olarak, rahatça temizlenememesi yüzünden oluşan enfeksiyon riski, olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durumda diş etinde; iltihaplanma, şişlik, çeneyi rahatça hareket ettirememe gibi sorunlar ortaya çıkar. Enfeksiyon durumunun süreklileşmesi, alanın temizlenememesi ya da enfeksiyon durumunun tekrarı gibi durumlar zamanla çevre dokuyu ve kemikleri etkiler. Bunun sonucunda diş eti sorunları ve hatta çene kemiği erimesi gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Bu durumlara müdahale edilmediği takdirde ise sorun, ağız içindeki sağlıklı alanlara yayılabilir ve öndeki dişlerin sağlığını da olumsuz etkileyebilir.
Apikal Rezeksiyon Nedir?
Apikal rezeksiyon, diş ve kemik dokusunun birleştiği yerdeki iltihapların cerrahi bir operasyonla temizlenmesi işlemidir. Diş eti iltihaplarının giderilmesi için uygulanan yöntemlerin yeterli olmaması durumlarında başvurulan yöntem, Apikal Rezeksiyon’dur. Çünkü, tam çözüm sağlamayan tedaviler sonucunda iltihaplı doku kötüleşir ve diş kökünde apse ve kemik yıkımına neden olur. Bu gibi durumların oluşmaması, oluştuysa büyümemesi adına bölgeye cerrahi bir müdahale yapılması gerekir. Bu müdahale ile hasarlı doku ve kök ucu alınır.
Apikal Rezeksiyon hangi durumlarda yapılmaktadır?
Hasta, aşağıdaki durumlardan en az birini yaşıyorsa, mutlaka uzman bir diş hekimi tarafından Apikal rezeksiyon tedavisi almalıdır. • Diş köklerinde kist oluşumu varsa, • Diş kökünün yapısal ya da şeklen bozukluğu nedeniyle uygulanamayan kanal tedavisi durumunda, • Kanal tedavisi sırasında bir aletin kırılması durumunda, • Kırılmış olan aletin çıkarılması sırasında, • Kanal tedavisi yapılmasına rağmen hastanın sorununun çözülememesi durumunda, • Diş kökünün kemikteki 1/3 uç kısımlarının kırılması durumda, Apikal Rezeksiyon işlemi uygulanmaktadır.
Aralıklı/ayrık dişlerin tedavisi nasıl yapılabilir?
Çocukluk çağı itibariyle dişlerin düşmesi ve kalıcı dişlerin oluşumu başlar. Bu zamandan itibaren diş diziliminde bozukluk meydana gelebilir. Hatta bu durumun oluşması çok yaygındır. Ayrık dişlere sahip kişinin, alanında uzman ve tecrübeli bir ortodontiste başvurması gerekir. Tedavi yöntemine ilk muayene yapıldıktan sonra, ortodontist karar vermelidir. Aralıklı veya ayrık dişlere sahip hastalarda; diş teli, protetik, dolgu, lamina gibi farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağının belirlemesinde; dişlerin durumu, hastanın kaygıları ve ortodontistin önerileri belirleyicidir.
Bonding diş (Estetik Kompozit Dolgu) nedir?
Bonding diş işlemi, diş üzerinde aşındırma işlemi yapılmadan, doğal diş rengine uygun kompozit dolgunun sertleştirilerek, dişe uygulanmasıdır. Bonding diş uygulaması; hastanın dişlerinde aralıklar, küçük şekil bozuklukları, renk değişimleri gibi estetik kaygılar yaratan durumlarda uygulanmaktadır. Bu uygulama sırasında dişlere; kesim, törpüleme ve benzeri fiziksel işlemler uygulanmaz, sadece bonding malzemesi kullanılarak estetik kaygıların giderilmesi sağlanır.
Diş tedavisi olarak botoks hangi durumlarda kullanılır?
Botoks uygulaması birçok tıbbı tedavide kullanılmaktadır. C.Botilinum (nörotoksin protein) olarak adlandırılan bu tedavi, özellikle diş sıkma alışkanlığı olan hastalarda bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu uygulama ile hastalarda, masseter ve temporal adlı kaslar kısmi olarak bloke edilir ve böylece bu alışkanlık unutturulmaya çalışılır. Botoks tedavisinden sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Botoks tedavisinden sonra hastanın dikkat etmesi gereken durumlar şöyle sıralanabilir: 1. Botoks sonrasında hastanın öne doğru eğilmemesi gerekir. Çünkü, botoks uygulamasının istenmeyen kaslara dağılımı böylece engellenir. 2. Botoks tedavisinin uygulandığı bölgeye su teması olmamalıdır. 3. Botoks tedavisinin uygulandığı gün alkol alınmamalıdır. 4. Botoks tedavisinden sonra 7-10 gün içinde yoğun sportif aktivite yapılmamalıdır. 5. Botoks tedavisinden sonra hamam-sauna gibi faaliyetler yapılmamalıdır. Çünkü yüksek ısı, botoks toksininin denatüre olmasına sebep olmaktadır. Botoks tedavisinden sonra yaşanılacak olumsuz sonuçlar nelerdir? Botoks uygulaması sonrası hastanın yaşayabileceği olumsuz durumlar şöyledir: 1. İşlem yapılan bölgede ağrı, morarma ve ödem oluşabilir. 2. İşlem yapılan bölgede hassasiyet ve kısmı hissizlik oluşabilir. 3. Hastalarda fiziksel etkilerden kaynaklı huzursuzluk yaşanabilir. Bu olumsuzlukların geçici olduğu unutulmamalıdır. Bu şikayetlerin artarak devam etmesi halinde diş hekimiyle iletişim kurulmalıdır.
Dental implant nedir?
Kaybedilen dişlerin yeniden kazandırılması amacıyla çene kemiği içerisine yerleştirilen, vida şeklindeki yapay köklere, dental implant denir. Dental implant tedavisi özellikle ülkemizde yaygın biçimde uygulanmaktadır. Bu uygulama sonrası hasta, orijinal dişlerine yakın, yeni dişlere sahip olur.
Dental implant kimlere yapılabilir?
Diş kaybı yaşamış birçok hastada dental implant işlemi uygulanabilir. Çene gelişiminin tamamlanması bu işlem için önemlidir. Bu nedenle çocuklara uygulanmaz. 18 yaş üstü, kronik rahatsızlıklara sahip olmayan her hastaya dental implant uygulanabilir. Dental implantın uygulanabilmesi için gerekli olan bir diğer kriter ise yeterli kalınlıkta çene kemiğinin bulunmasıdır. Eğer hasta uzun yıllar önce diş kaybı yaşamışsa, bu bölgede kemik yoğunluğu azalmış olabilir. Bu gibi durumlarda ise öncelikle kemik dokusunu arttırmaya yönelik tedaviler uygulanmakta, yeterli kemik dokusuna ulaşıldığında ise dental implant uygulaması yapılmaktadır. Hasta bu tedavi öncesinde ve sonrasında ağız bakımına özenli davranmalıdır. İyileşme sürecini olumsuz etkileyecek durumlar ya da rahatsızlıklar varsa (ör. Şeker hastalığı) bu sorunlar önceden çözülmelidir.
Dental implantlar hangi malzemeden üretilmektedir?
Dental implantlar genellikle titanyumdan üretilmektedir. Titanyum, organik maddelerle etkileşime geçmediği ve bulunduğu ortama kolayca uyum sağladığı için tercih edilmektedir. Bu sebeple vücutta birçok metal esaslı yapı ihtiyacında rahatlıkla kullanılmaktadır. Dental implant seçiminde titanyum alaşımı en yüksek olan ürün tercih edilmelidir.
Dental implantlar ne kadar güvenlidir?
Dental implantlar yaklaşık 30 yıldır diş hekimliği alanında uygulanan, bir eksik diş tedavisidir. Bu tedavinin yüksek oranda başarı sağlayabilmesi için bazı noktalara dikkat etmek gereklidir. Bunlardan biri kaliteli bir implant seçmektir. Özellikle günümüzde çok fazla sahte implant üreticisi bulunmaktadır. Bu nedenle titanyum alaşımı en yüksek ve sertifikalı bir ürün tercih etmek gerekmektedir. Sertifikalı olmayan ürünler zamanla diş ve vücut sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bunun dışında işlemi yaptıracağınız hekiminin alanında uzman ve tecrübeli olması, işlemi yaptıracağınız yerin kaliteli malzemeler ve hijyene önem veren bir yer olması gerekmektedir. Bunların dışında implant öncesi ve sonrası ağız bakımına iki kat daha dikkat edilmelidir.
Diş absesi nedir?
Diş apsesi, bakteriyel bir enfeksiyonun sonucunda diş veya diş etinde oluşan irin birikintisidir. Diş apsesinin ana semptomu; apse bölgesinde şiddetli, zonklayan bir diş ağrısı ve şişliktir. Ağrı genellikle aniden ortaya çıkar ve ilerleyen saat ve günlerde şiddetlenerek artar. Bu durumda bir diş hekimine başvurmak çok önemlidir. Çünkü enfeksiyonlu durum, sağlıklı bölgelerin ve hatta vücut sağlığının olumsuz olarak etkilenmesine neden olur.
Diş beyazlatma (Bleatching) nedir?
Diş beyazlatma işlemi, dişin renklenmiş sert dokusunun renginin ağartılması işlemidir. Bu işlem için kullanılan malzemelerin mutlaka hekim kontrolünde veya hekim tarafından uygulanması gerekmektedir. Hekim tarafından belirtilmiş şekilde yapılan, ev ve ofis tipi diş beyazlatma işleminde dişler zarar görmez. Kendi kendine yapılan beyazlatma işlemlerinde önemli olan, diş hekiminin uyarıları doğrultusunda hareket etmektir. Eğer işlemi direkt diş hekimi yapacaksa da öncesi ve sonrası hekimin uyarılarına kulak vermek, başarı açısından çok önemlidir.
Diş çekiminden hemen sonra implant işlemi yapılabilir mi?
Diş çekiminden hemen sonra; çekim bölgesine implant yapmak mümkündür. Genellikle bu işlemler diş hekimi tarafından peş peşe uygulanır. Burada dikkat edilmesi gereken şey, o bölgede enfeksiyonun olmaması, ve kemik kalitesinin yeterli olmasıdır. Eğer diş kökünde enfeksiyonel bir durum varsa ya da kemik yetersizliği varsa öncelik bu sorunların tedavi ve iyileştirilmesine verilir. İmplant işlemi sorunlar çözüldükten sonra uygulanır. Bu sebeple diş hekimiyle yapılacak ön muayene önemlidir. Diş hekimi gerekli uyarıları size yapacaktır.
Estetik Dolgu-Bonding nedir?
Kişinin gülüşü sırasında görülen dişlerin beyaz olması için dişetlerinin gülkurusu-pembe renk alanına yapılan estetik dolgu işlemlerine; estetik dolgu veya bonding tedavisi denir. Birçok insan diş renginden kaynaklı estetik kaygılar yaşamaktadır. Bu sebeple konuşmaktan ve gülmekten çekinen insanlar için bu uygulamalar çok önemlidir. Dişlerde görülen renklenmeler eğer çürük dokusundan kaynaklanıyorsa veya renklenmiş eski dolgular varsa, diş yüzeyine diş renginde dolgu malzemeleri eklenir. Bu işlem sonrasında dışarıdan ve hasta tarafından fark edilmeyen estetik müdahaleler ile kaygılar giderilmiş olur.
Diş röntgeni zararlı mıdır?
Tıbbı tedaviler sırasında yapılan her uygulamanın vücut için zararları bulunmaktadır. Örneğin ilaç kullanmak bile vücut açısından yan etkilere neden olmaktadır. Bu durumlarda hekimler fayda zarar hesabı yapar ve hastanın sağlığı için gerekli önemleri alır. Röntgen de yan etkilere az da olsa sahiptir. Çünkü röntgen ışınları vücut için zararlı özelliklere sahiptir. Ancak günümüz teknolojisinde diş röntgenlerinin dozu, diğer radyasyon kaynaklarına göre oldukça azdır. Mikrodalga fırınlar, televizyonlar, cep telefonları ve hatta fön makinaları bile röntgenden fazla elektromanyetik radyasyon yayarlar ve bakıldığında kontrolsüz olarak kullanılmaktadırlar. Diş röntgeni çekimi ise uzmanlar tarafından kontrollü olarak yapılmaktadır. Bu sayede oluşacak olumsuzluk en aza indirilmektedir. Bu yüzden gerekli görüldüğü zaman diş röntgeni çekiminden korkmamak gerekir.
Bruksizm (Diş Sıkma) nedir?
Bruksizm, bireyin uyku sırasında ya da uyanık haldeyken dişlerini sıktığı, gıcırdattığı veya birbirine bastırması sorunudur. Uyku bruksizmi yaşayan kişilerde, horlama ve nefes almada duraklamalar yani uyku apnesi gibi başka uyku bozukluklarına sahip olma olasılığının da diğer insanlara göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Bruksizm (Diş Sıkma) durumunda neler yaşanır?
Hafif seyreden bruksizm durumlarında herhangi bir belirti hissedilmediğinden tedaviye ihtiyaç olmaz. Süreklileşen durumlarda ise kişide baş ve çene ağrısı, dişe hasar verme, çene bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Uyku sırasında gelişen bruksizmi tespit etmek güçtür. Bu sebeple kişinin sabah kalktığında çene ve dişinde ağrı hissetme durumuna karşı dikkatli olması gereklidir. Bruksizmi tespit etmek ve önlem almak, ağız ve diş sağlığı için çok önemlidir.
Bruksizm hangi durumlarda ortaya çıkar?
Kişi uyanık halde dişlerini sıkıyor ya da gıcırdatıyorsa buna sebep olan durumlar; anksiyete, stres, öfke, hayal kırıklığı veya gerginlik gibi duygulardan kaynaklanıyor olabilir. Bunun yanı sıra bireyin derin konsantrasyon halinde kendini kasması da dişlerini sıkmasına neden olabiliyor. Bruksizm (diş gıcırtısı), bazı antidepresanlar gibi, psikiyatrik ilaçların nadir görülen bir yan etkisi olabilir. Benzeri bir şekilde sigara kullanımı, kafeinli ve alkollü içecekler de bruksizme neden olabilir.
Bruksizm nasıl tedavi edilir?
Psikolojik nedenlerden oluşan bruksizm durumlarında stres etkenini azaltmak ve psikolojik destek almak hastanın durumunda iyileşme sağlayabilir. Bir alışkanlık haline gelmiş ve çevresel etkenlerde değişiklik yaratamayan hastalar için üretilen gece plakları mevcuttur. Eğer gece plakları da hasta için yeterli gelmezse, diş sıkmaya yarayan masseter kasına botoks işlemi uygulanmaktadır. Botoks uygulaması hastaların şikayetlerini önemli derecede azaltmaktadır.
Dişlerde travmaya bağlı oluşan kırıklarda ne yapılmalıdır?
Diş ve çene bölgesinde; kaza, çarpma, düşme vb. durumlara bağlı olarak travmatik kırıklar oluşabilir. Böyle durumlarda hastanın, hızlıca diş hekimine gitmesi gerekmektedir. Bu durumlarda tedavinin geciktirilmesi hem ağız hem de vücut sağlığı için çok zararlıdır. Çünkü yüz ve çene bölgesine alınan darbelerde; çene kemiği, dişler, dişeti, dudaklar ve çene eklemi zarar görebilir. Travma sırasında diş kırılmış veya diş yerinden çıkmış ise kırık parçanın da biraz süt içine veya ıslak bir bez ile hekime ulaştırılması önemlidir. Tedavi için hekimin tedavi planlaması takip edilmeli ve aksatılmamalıdır.
Diş macunu ve diş fırçası seçerken nelere dikkat edilmelidir?
Diş macunu ve diş fırçası ağız temizliği açısından en önemli etmenlerdir. Bu nedenle ürün seçiminde özenli davranılmalıdır. Diş fırçası, dişlerin mekanik temizliğini gerçekleştirir. Diş macunu ise köpürerek kimyasal temizlik yapar ve fırçadan dolayı oluşabilecek bulantı hissini azaltır. Diş fırçalama ile diş yüzeyindeki plak dokusu dişten uzaklaştırılır. Diş macunları içerdikleri kimyasallar ile ağız içinde kötü tadı azaltır ve köpürerek diş aralarındaki plağın çıkmasına yardımcı olur. Diş fırçası seçiminde, diş ve dişetlerinde sorun yok ise orta sertlikte bir fırça seçilmelidir. Diş macunu olarak ise; dişlerde hassasiyet ve dişetlerinde kanama yok ise herhangi bir diş macunu seçilebilir. Eğer dişlerde ya da diş etinde hassasiyet bulunuyorsa yumuşak fırçalar ve özel macunlar kullanılmalıdır. Dişlerinizin ve diş etinizin sağlığına göre bu seçimi bir diş hekiminden bilgi alarak seçmeniz, ağız sağlınız için çok önemlidir.
Hamile hastalara panoramik röntgen çekimi yapılır mı?
Hamilelerin herhangi bir rahatsızlık durumunda röntgen çektirmesi, bebeğin sağlığı açısından önerilmemektedir. Bu yüzden, zorunda kalınmadıkça panaromik röntgen çekimi ve tedavilerin doğum sonrasına bırakılması tercih edilmektedir. Hamilelik döneminde diş sağlığında meydana gelecek olumsuzluklara kolayca müdahale etmek zorlaşmaktadır. Bu sebeple planlı hamilelikler öncesinde kişinin diş sağlığını kontrol ettirmesi ve gerekli tedavileri önceden yaptırması önemlidir.
Hamile gingivitisi nedir?
Hamilelerde sıklıkla gözlenen bu rahatsızlık, artan östrojen ve progesteron hormonlarından kaynaklanan diş etinde kızarıklık ve şişlik durumudur. Hamileliğin ilk 3 aylık döneminde başlayarak, hamileliğin son 3 aylık dönemine kadar bu sorun devam edebilir. Hamile gingivitisi ile başa çıkmanın en etkili yolu düzenli ağız bakımıdır. Eğer ağız bakımı aksatılırsa kişi diş eti iltihapları ile baş etmek durumunda kalabilir. Gebelik durumu planlı bir şekilde gerçekleşecekse kişinin öncesinde ağız ve diş sağlığını kontrol ettirmesi ve varsa bir sorun tedavi ettirmesi çok önemlidir. Çünkü hamilelik sırasında ortaya çıkan sıkıntılara diş hekiminin müdahale etmesi sınırlıdır.
Hamilelikte diş tedavisi yaptırmak mümkün mü?
Gebelikte zorunda kalındığında; diş tedavisi, kanal tedavisi ve hatta anestezi altında bile diş çekimlerinin yapılabilmesi mümkündür. Tedavi sırasında kullanılan lokal anestezilerin (uyuşturucuların) bebeğe hiçbir zararı yoktur. Fakat her ihtimale karşı diş hekimleri mecbur kalmadıkça, hamilelik bitiminde ya da ilk ve ikinci 3 ay döneminde tedavi yapmayı tercih etmektedir. Mecburi diş tedavi öncesinde her ihtimale karşı bir kadın doğum uzmanından onay almak gerekir.
Dişlerimde çapraşıklıklar olduğundan düzgün temizleyemiyorum. Ne yapmalıyım?
Diş diziliminde çapraşıklıklar olan kişiler, yeterli ve doğru ağız temizliği yapsalar bile bu bakım yeterli olmayabilir. Bu durumdan muzdarip kişilerde ek temizlik araçlarının kullanılması gerekir. Diş ipi plakları dişlerden uzaklaştırmak ve yeterli temizliği sağlamak için kullanılabilecek en kolay araçtır. Bunun yanında çapraşık diş temizliğinde özellikle uyumadan önce yapılacak gargara çok faydalı olacaktır.
Kanal tedavisinden sonra ağrı olur mu?
Kanal tedavisi uygulaması sonunda dişlerde hassasiyet yaşanabilir. Bu hassasiyet durumu 7-10 gün kadar sürebilir. Dişte hassasiyet yaşanmasının nedeni, işlem sırasında diş kökü çevresindeki dokuya yapılan müdahaleden kaynaklanır. Bazı hastalarda daha az süre ve şiddette yaşanan hassasiyet durumu, kişinin diş etinin etkilenmesine göre bazı hastalarda daha az süre ve şiddette seyredebilir. Gerekli durumlarda hasta, diş hekimi ile iletişime geçerek ilaç desteği isteyebilir.
Kanal tedavisi nedir?
Dişin yapısında, adına pulpa denen ve dişlerin büyümesinden ve sağlığından sorumlu bir odacık bulunur. Pulpa, diş kökünün ucundaki kan damarları ve sinirlerin bulunduğu bir odacıktır. Dişlerin sağlığında etkili bir noktada yer alan bu yapı, diş sağlığı bozulduğunda da haber verme görevi görür. Bu odacığın sağlığını kaybetmesi sonucu yapılan tedaviye ise kanal tedavisi denir.
Kanal tedavisine hangi durumlarda başvurulur?
Diş çürümelerine erken müdahale etmek önemlidir. Erken tedavi edilmeyen çürükler, ilerleyerek pulpaya ulaşır ve burada iltihap oluşturarak, şiddetli ağrılara sebep olur. Yine tedavi edilmeyen çürük, burada yayılarak, bu odacığın ölmesine neden olur. Bu odacığın ölümü ise çene kemiği ve çürük diş arasındaki geçişi önlediğinden, öldüğünde çürük dişteki bakteriler kök ucundan çene kemiğine sızar. Böylelikle çene kemiği sağlığı da olumsuz olarak etkilenmeye başlar. Çene kemiğinin zarar görmesi demek, diş kayıplarının hızlanması demektir. Çene kemiği sağlıksız ise çevre dokularının zarar görmeye başlaması ve diş kayıpları kaçınılmaz hale gelir. Hasta çene kemiği zarar göremeden önce tedaviye başlarsa, hasta pulpa alandan alınır ve hem diş hem de çene kemiği sağlığı korunur. Pulpa, hastaya anestezi uygulanarak alınır, kanallar oluşturularak alanlar temizlenir. Sonrasında pulpa içi özel bir madde ile doldurulur.
Kanal tedavisi sonrası ağrı yaşanır mı?
Kanal tedavisi sırasında hasta bir acı hissetmediği gibi, tedavi bitiminde de hasta rahatça hayatına devam edebilir. Tedavi anestezi altında yapıldığından hasta işlem sırasında acı yaşamaz. Sonrasında ise ufak hassasiyetler meydana gelebilir. Ama bu tedavi sayesinde kurtarılan dişler, uzun yıllar sağlıklarını korurlar.
Kök kanal tedavili dişin ömrü ne kadardır?
Kanal tedavisi ile kurtarılan dişler, çevresel etmenlere bağlı olarak düzgün bakıldığında yıllarca kullanılabilir. Ayrıca işlemin yapılma amacından, seçilen kaplama ve dolgu malzemesine, tedavinin düzgün bir şekilde yapılıp bitirilmesinden, hastanın ağız bakımına kadar birçok etken kanal tedavisinin ömrü üzerinde etkilidir. Ancak unutulmamalıdır ki kanal tedavisinin amacı, orijinal dişlerin korunması ve uzun yıllar kullanılmaya devam edilmesidir. Bu doğrultuda kanal tedavisi, önemli bir tedavidir.
Kompozit dolgu ve amalgam dolgu nedir?
Kompozit dolgu, estetik dolgu olarak da bilinen bir alüminyum silikat ve cam partikülden yapılan dolgudur. Estetik açıdan görülen dişlere yapılan bu dolgu, çiğneme görevinde kullanılan ve kuvvet uyguladığımız dişlerin yüzeyine uygulamaktadır. Bu dişlerde beyaz görünüm sağlamak için kullanılan kompozit dolgu uygulamasında dişlerde birkaç hafta süren hassasiyet durumu yaşanabilir. Bu hassasiyet durumu geçicidir. Ağız bakımı yeterli olmayan kişilerde dolguya rağmen tekrar renk değişimi ve çürüme görülebilir. Bu sebeple ağız bakımı, diş ipi ve gargara ile desteklenmelidir. Amalgam dolgu ise arka dişlerde görülen büyük çürüme alanları için kullanılmaktadır. Çiğneme ile ortaya çıkan kuvvette dayanıklı ve sızdırmaz özelliği ile tercih edilmektedir. Uzun yıllar sağlıkla kullanılan bu dolgunun renginin siyah oluşu, hastaların estetik kaygıları yüzünden az tercih edilmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle gelişen teknoloji ile de birlikte kompozit dolgu daha çok öne çıkmaya başlamıştır.
Panoramik röntgen nedir? Neden çekilir?
Diş tedavilerinde kullanılan panoramik röntgen, tek bir çekim ile diş, çene ve çene kemiğindeki patolojik durumların aynı anda görülmesini sağlar. Tedavinin hızlı ilerlemesi, zaman kazanımı ve sorun tanımı açısından çok işlevli bir çekimdir. Özellikle oral diagnoz durumunda panoramik röntgenden yararlanılır.
Panoramik röntgen çekilmesi esnasında ağrı hissedilir mi?
Birçok insan diş tedavileri içinde uygulanan işlemlerde acı çekip çekmeyeceğini merak etmektedir. Panoramik röntgen sırasında hasta herhangi bir sorun, acı ya da zarar görmez. Diğer röntgenlerde olduğu gibi panoramik röntgende de hasta herhangi fiziksel bir acı hissetmez.
Porselen lamina kimlere uygulanır?
Porselen lamina, bilinen adı ile yaprak kaplama, özellikle ön dişlerde estetik görünüm sağlamak için uygulanmaktadır. Ön dişlerde meydana gelen renk değişimleri ve çürükler, kırıklar ve şekil bozukluklarında tercih edilir. Ön dişlerde bulunan ayrıksı dişlerde de porselen lamina uygulamasından faydalanılmaktadır.

Bize Sorun

Yukarıda cevabını bulamadığınız bir soru varsa bize direk olarak buradan sorunuzu sorabilirsiniz.




    EnglishTürkçe